Benmerkezli (Egosentrik) Düşünme Problemine Eleştirel Bakış
Dr. Richard Paul ve Dr. Linda Elder,’’ Eleştirel Düşünme Kılavuzu’’ isimli çalışmalarında üzerinde uzun zamandır kafa yorduğum santrizm (egosantrizm, etnosantrizm, sosyosantrizm vs) kavramlarından birini ele almış ve meseleyi şu şekilde tahlil etmişler; ‘’ Benmerkezci düşünme, insanların doğal olarak başkalarının hak ve ihtiyaçlarını görmemeleri gibi bir talihsizlikten kaynaklanır. Ne başkalarının ne de kendi bakış açılarının sınırlı olduğunun farkındalar. İnsanlar bu konuda eğitilirlerse ancak o zaman benmerkezci düşünme biçimlerinin farkına varabilirler. İnsanlar benmerkezci varsayımlarını, bilgiyi benmerkezci bir şekilde kullanıp verileri benmerkezci bir şekilde yorumladıklarını, bu kavram ve fikirlerin kaynağını ve bu tür düşünce tarzının hangi sonuçlar doğuracağını doğal yollarla bilemeyebilirler. Yalnızca kendilerine hizmet eden bakış açılarına sahip olduklarının farkında varmazlar. İnsanlar, şeylerin gerçekliğine ilişkin bilgiyi temelden bildiklerine ve bunu nesnel bir biçimde yaptıklarına ilişkin olarak mantıksız fakat bir güven duygusu içinde yaşarlar. Ne kadar hatalı olsalar bile yine de sezgisel algılarına inanırlar. Düşünme süreçlerinde, entelektüel standartları kullanmak yerine neye inanacakları ve neyi reddedeceklerini belirlerken sık sık ben-odaklı psikolojik standartları kullanırlar.’’
Bence sonuçları itibarıyla analiz gerçeğin bir boyutuna temas ediyor. Ama neden sorgulamasına ya girmiyor ya da değindiği kadarıyla eksik analizde bulunuyor.’’... insanların doğal olarak başkalarının hak ve ihtiyaçlarını görmemeleri gibi bir talihsizlikten kaynaklanır…’’ Bu cümle neden olmaktan çok sonuç olabilir. Başkalarının hak ve ihtiyaçlarını görmemek bir talihsizlik midir? Bu duygu durumu bir talihsizliğin sonucu ise ölçülebilir hangi verilerden kaynaklanmaktadır? Ölçülemeyen şeyler için bilim ne diyor?
Alfred Adler Altlık duygusu kavramıyla açıklıyor aşağılık kompleksini. Birey yetersizlik duygusu hissetmesine neden olan kişisel yetmezlikleri karşısında önce altlık duygusu hisseder diyor. Bu duyguyla başa çıkamadığı ve aşamadığı noktada aşağılık kompleksine evrilir duygulanımı. Bunun günlük hayatta ve yaşam algısında devamı megalomanidir. Kendini eksik ve yetmezliklerine rağmen büyük, yeterli ve hatta üstün görme duygusu aşağılık duygusuyla başa çıkmada kullandığı bir savunma (avunma) mekanizmasıdır.
Kişinin yetersizlik hissetmesinin doğal ölçütü doğayla başa çıkabilecek melekelerindeki eksikliktir ki bu büyük ölçekte bedensel ve zihinsel yetersizlikten kaynaklanır. Altlık ve akabinde aşağılık duygusuna yol açan hissediş sosyal ortamda hayat bulur. Diğer bireylerin kişinin eksik kaldıklarında başarılı olması veya daha başarılı olması kişinin eksiklik hissini aşağılık komplesine evirir.
Nasıl ki birey fiziksel saldırıya maruz kaldığında beden bütünlüğünü korumak için kendini savunuyorsa, duygusal olarak ta saldırıya maruz kaldığını hissettiğinde kendini savunur. Buna psikoloji ‘savunma mekanizması’ adlandırmasını kullanır.
Sosyosantrizm ve etnosantrizm de savunma mekanizmalarının çeşitleridir. Etnik veya sosyalsantrik algı bir gruba/cemaate mantıkla bağdaşmayacak olağanüstülükler atfedebiliyor. Bu durum sosyal grup üzerinden egoyu tatmin ediyor. Kendini bir grupla özdeşleştirenler zamanla grup aidiyetini birincil kimlik haline getirip başarısızlıklarını, eksiklerini örtmeye çalışabiliyor. Bilinçaltındaki açlıkları grup kimliği üzerinden tatmin edebiliyor. Rasyonel bir izahı olmayan takım tutmalar, futbol topuna vurmamış bazı amigoların takım için ölümüne taraftarlık yapması, bazen nefrete, şiddete yönelmesi grup kimliği/aidiyeti üzerinden kendini tatmine varıyor.
Kazanmadığı/kazanamadığı statülerle kıvanamadığı için verilmiş (dil, din, cinsiyet, etnisite, vs vs.) statülerle gururlanmaya çalışmanın başka ne izahı olabilir! Olsa olsa cemaat tipi toplumun cemiyete evrilemediğinin nişanesidir. Eşitsiz gelişim koşullarında kümülatif bir çözümün henüz ufukta görünmediğini, ama bu görevin farkındalık düzeyine varmış bireylerin sorumluluğu olduğunu bilince çıkarmak gerekir.
Sosyal, etnik, cinsel gruplaşma üzerinden ego tatmini sağlayanları anlayabiliriz. Yetmezlikler ve yetersizlikler başka yok bırakmıyor olabilir. Ama bu duygular üzerinden siyaset üretip kazanç sağlayanları ne anlamak mümkün ne hak vermek.09.09.2023
Çok güzel.devletle insan ilişkisi konusuna değinseydin daha iyi olabilirdi.