ABD’de yeni yılın ilk ayından itibaren Başkanlık koltuğuna Donald Trump oturacak. Seçim döneminde kendisinden en sık duyduğumuz cümlelerden biri de ‘savaşları tek bir günde bitireceği’ iddiasıydı.Rusya-Ukrayna Savaşı'nda geçtiğimiz günlerde yaşananlar savaşı bitirmeye mi yoksa içinden daha da çıkılmaz bir hale getirmeye mi vesile olacak şimdilik bilmiyoruz. Ancak alınan kararlar ve atılan adımlar yakından takip edilmeyi fazlasıyla hak ediyor.Önce kısa bir hatırlatma yapalım. Ukrayna’nın elinde ABD ve İngiltere’den aldığı uzun menzilli ve çok etkili füzeler vardı. Ancak iki ülke de bu füzelerin Rusya sınırları içinde doğru kullanımına onay vermemişti. Önce ABD Başkanı Joe Biden, sonra İngiltere Kursk bölgesi için Ukrayna’ya izin verdiklerini duyurdu.Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, uzun menzilli Batılı füzelerin kendi ülkesini vurması durumunda çok ciddi cevap vereceğini zaten defalarca söylemişti. ABD ve İngiltere’nin son hamlesine yeni bir kararnameyle cevap verdi. Buna göre Rusya, kendisine yönelik balistik füze saldırılarına nükleerle karşılık verecekti. Ayrıca, Rusya topraklarını vurması için Ukrayna’ya yardım eden ülkeler de Rus füzelerinin doğal hedefi olacaktı.Gördüğünüz üzere tablo bir hayli ilginç… Görevden ayrılmasına sayılı günler kalan Biden’ın neden bu izni şimdi verdiği sorusu önemli. Putin’in kararnamesi de sebepleri ve muhtemel sonuçları itibarıyla kritik. Tüm bunların Rusya-Ukrayna savaşını nereye taşıyacağı ya da bölgedeki tüm ülkeleri nasıl etkileyeceğini Milli İstihbarat Akademisi’nden Mehmet Çağatay Güler ile konuştuk.Biden’ın giderayak verdiği izin ne anlama geliyor?İlk seçenek gerilimin artması için el yükseltmek. ABD’nin ATACMS izni vermesinin krizi derinleştireceği ve Putin’in mutlaka bir yanıt vereceği zaten beklenen bir gelişmeydi. Güler’e göre böyle bir el yükseltme içinden çıkılması çok zor bir denklem yaratıyor.“Görünen o ki Biden yönetimi Trump’a yönetilmesi güç bir süreç devredecek. Bu stratejinin hedefi Trump yönetiminin savaşı nihayete erdirme ve barışı tesis etme söylemlerini başlamadan bitirmek olabilir. Bu sayede Ukrayna’ya olan desteğin kesilmesi engellenmek isteniyor” diyor.Trump’ın ‘savaşı bitiririm’ cümlesi aklımızda. İkinci seçeneği bunun üzerine kuruyor Güler. Trump her iki tarafı da bir şekilde masaya oturtacaksa ‘Biden yönetimi Zelensky’yi en güçlü şekilde müzakerelere yollamak istiyor’ tezinden bahsediyor.Ancak burada kritik bir detay var. ABD, ATACMS füzelerinin sadece Kursk bölgesinde kullanımına izin verdi. Belli ki Washington yönetimi buranın bir şekilde Ukrayna kontrolüne geçmesini istiyor.“Bu sayede cephe gerisinde destek unsurları da vurulabilecek; ikmal ve lojistik hatları, kritik altyapı tesisleri hedef alınabilecek” bilgisini paylaşıyor Güler. Pazarlık masası kurulmadan Kiev’in Kursk’taki kontrolünün artırmasını önemli bir koz olarak yorumluyor:“Zira Kursk karşılığında 2022 Şubat sonrasında Rus kontrolüne giren alanlardan biri takas edilebilir. ATACMS kullanım izninin aynı zamanda psikolojik etkisi de söz konusu. Cephedeki Ukrayna askerleri daha güvende hissedecek. Cephe gerisinde kendini güvende hisseden Rus askerlerindeyse endişe artacak. Dahası, Ukrayna askerleri arasındaki moral ve motivasyonu bir nebze yükseltecek ve hala savaşma kapasitesini haiz olduklarını gösterme fırsatı sağlayacak.”
Dünya
Yayınlanma: 25 Kasım 2024 - 11:40
ABD füzeleri Rusyayı vuruyor: Biden neden izin verdi?
Rusya-Ukrayna Savaşı en büyük kırılmalardan birini yaşıyor. ABD ve İngiltere uzun menzilli füzelerin kullanımı için Ukrayna’ya izin verdi. Rusya’nın yanıtı hipersonik orta menzilli balistik füze ateşlemek oldu. Biden’ın giderayak izin vermesinin olası sebeplerini anlatan uzmanlar, nükleer savaşın sanıldığı kadar yakın ihtimal olmadığı görüşünde.
Dünya
25 Kasım 2024 - 11:40