Binanın Gizemli Yapısını Çözmeye Çalışıyorlar
Sednaya Hapishanesi, Beşar Esad rejiminin adeta "mezbaha" olarak adlandırılan korkunç işkence merkezi. Rejim karşıtı güçler, buradaki mahkumları kurtarabilmek için hapishanenin karmaşık yapısını haritalar üzerinden çözmeye çalışıyor. Şifreli kapılar ve kesilen elektrik sebebiyle bazı mahkumlara hâlâ ulaşılamadığı belirtiliyor. Hapishanenin en alt katmanlarında esir tutulan mahkumların akıbeti bilinmezliğini koruyor.Bir Cezaevi Değil, Sistematik İşkence Merkezi
Sednaya Hapishanesi, sıradan bir cezaevi olmaktan çok uzak. Mahkumlar, gün ışığı görmeden yıllarca yer altı katmanlarındaki hücrelerde esir tutulmuş. İşkenceler öyle bir boyuta ulaşmış ki, kurtarılan birçok kişi kendi ismini ve uyruğunu dahi hatırlayamıyor. Hapishanenin en çarpıcı yönlerinden biri ise özel olarak tasarlanmış "demir infaz presi." Bu makineyle öldürülen mahkumların bedenleri ezilip presleniyor, kanları kanallardan akıtılıyor, kalan kalıntılar ise torbalanarak dışarı atılıyor.Kadınlara Sistematik Tecavüz ve Toplu Mezarlar
Hapishaneden kurtarılan tutsaklar, kadınların çocuklarıyla birlikte hücrelerde sistematik şekilde tecavüze uğradığını anlatıyor. İşkence merkezi çevresinde ise henüz kaç kişinin gömülü olduğu belirlenemeyen büyük toplu mezarlar tespit edilmiş durumda. Mahkumların büyük bir kısmı akıl sağlıklarını kaybederken, burada yaşanan vahşet insanlık tarihindeki diğer örneklerle kıyaslanamayacak kadar ileri bir noktada.Mahkumlar Zamanda Mahsur Kalmış
Kurtarılan mahkumların birçoğu, hala 2000 yılında ölen Hafız Esad’ın ülkeyi yönettiğini sanıyor. Akıllı telefonlar gibi modern teknolojilerden habersiz olan bu insanlar, hapishanenin dışındaki dünyanın varlığından koparılmış durumda. Bu durum, Esad rejiminin mahkumlar üzerinde uyguladığı sistematik tecrit politikasını gözler önüne seriyor."Burası İnsan Yapımı Olamaz"
Bir insan hakları aktivisti, Sednaya Hapishanesi’ni şöyle tanımlıyor:"Burası Nazilerin toplama kampları gibi değil, Güney Amerika’nın diktatörlük hapishaneleri gibi değil. Bu başka bir şey. İşkenceyle cezalandırmanın profesyonel bir devlet kurumu haline geldiği bir yer. Dünyada başka bir örneği olduğunu sanmıyorum. Burası insan yapımı bir yer olamaz, adeta şeytan tarafından inşa edilmiş gibi duruyor."