Donald Trump göreve geldiğinde ‘değişiklik’ olacağı hissi elbette hemen herkeste vardı. Ancak kimse bu kadar hızlı ve belki de böylesine sert adımlar geleceğini tahmin etmiyordu.Grönland, Meksika Körfezi, Panama Kanalı krizlerinin şoku devam ederken bu kez tarihin en sert vergi kararlarından birini aldı ABD Başkanı. Buna göre, ABD’ye giren tüm mallar yeni ithalat vergilerine tabi olacaktı. Ve hangi ülke ABD’ye ne kadar vergi uyguluyorsa Washington da aynı oranla karşılık verecekti.Trump, elinde ülkelerin isimlerinin ve yeni vergi oranlarının yer aldığı görselle kameraların karşısına geçtiğinde herkes yeni bir ekonomik savaşın başladığı konusunda hemfikirdi. Çünkü tabloda yer alan rakamlar, ABD’nin bugüne kadarki en sert vergi uygulamalarından biri anlamına geliyordu. [Trump, yeni gümrük vergilerini açıkladı ve dünya genelinde ciddi tartışmalara neden oldu.]
Trump’ın basit düşündüğünü ve sofistike planları olmadığını anlatıyor. ABD’nin, Çin’in yükselen teknoloji ve üretim gücüyle rekabet edemeyeceğini uzun zamandır anladığını vurguluyor. Aslında Obama ve Biden dönemlerinde de buna göre kararlar alındığını, Çin’de üretim yapan dev şirketlere ‘oradan taşının’ dendiğini ve sonuç alındığını söylüyor. Küresel finans düzeninde yeni dönem: Petro-dolar’ın sonu mu?
Bir de işin enflasyon boyutu var. Sonuç olarak Trump çok zor bir yola girdi. Yıllar sürebilecek planı kısa vadede yapmaya çalışacak. Başarılı olma şansı çok düşük. Borsalar da aslında bunu fiyatladı.”
Trump'ın hedefi ne?
Hakan Doğu, otomotiv dünyasının yakından tanıdığı isimlerden. Dünyanın en önemli otomotiv markalarından birinde çok uzun yıllar üst düzey yöneticilik yaptı. Trump’ın kararlarının sektöre etkilerini öğrenmek için bir araya geliyoruz.Elbette haberimizin asıl konusu ABD’nin uyguladığı bu yeni vergilerin dünya otomotiv piyasalarını nasıl etkileyeceği. Ancak bunu anlamak için önce genel bir çerçeve çizmek ve sonra otomotive geçmek gerekiyor. Doğu da bu nedenle ilk başta bütünsel bir yaklaşımla konuyu ele alıyor.Trump’ın basit düşündüğünü ve sofistike planları olmadığını anlatıyor. ABD’nin, Çin’in yükselen teknoloji ve üretim gücüyle rekabet edemeyeceğini uzun zamandır anladığını vurguluyor. Aslında Obama ve Biden dönemlerinde de buna göre kararlar alındığını, Çin’de üretim yapan dev şirketlere ‘oradan taşının’ dendiğini ve sonuç alındığını söylüyor. Küresel finans düzeninde yeni dönem: Petro-dolar’ın sonu mu?
"ABD'ye göre dolar rezerv para birimi kalmak zorunda"
Burada ilginç bir noktaya işaret ediyor Hakan Doğu. “ABD için en önemli mesele doların rezerv para birimi olması.” diyor. Bunu sağlamak için ABD’nin askeri gücünü korumak zorunda olduğunu, bunun da yıllık 800 milyar doların üzerinde bir bütçe gerektirdiğini anlatıyor.Bütçe açığı oluşuyor, yabancı ülkelerin ABD Hazine bonoları almasıyla bir şekilde açıklar finanse ediliyor. Bunun bir döngü olduğunun altını çiziyor Doğu ve “Askeri güç doların hakimiyetini destekliyor. Ancak ortaya çıkan borcun sürdürülebilir olması bahsettiğimiz küresel hakimiyete bağlı. Eğer askeri üstünlük zayıflarsa bu durum uzun vadede dolara olan güveni zedeler. Ve rezerv para olma özelliğini kaybetmesine yol açabilir.” diyor. [ABD, başka bölgelere kaptırdığı 'üretim merkezi' olma özelliğini yeniden kazanmak istiyor.]ABD yeniden üretim merkezi olabilir mi?
Belki de trilyon dolarlık bir soru bu… Hakan Doğu’ya göre bunu yeniden inşa edebilmek çok ama çok zor. Nedenlerini şöyle anlatıyor:“ABD sanayi alt yapısını kaybedeli çok uzun zaman oldu. Sanayi bir ekosistem işi. Tekrar geri getirmek için para, insan, bilgi odaklı dev kaynaklara ihtiyaç var. ABD ekonomisi böyle organize olmadı. Hamburgercide çalışan birine gidip ‘fabrikada çalış’ demek pek mümkün değil. Bir yanda insanları hukuksuz şekilde ülkeden gönderirken, bilim insanlarını ülkeden kaçırırken, öbür tarafta yeni kaliteli iş gücü bulmanız da hiç kolay olmaz.Ayrıca, Trump ve ekibi belli ki ithalat vergilerini, gelir vergisini düşürerek karşılamayı planlıyor. Bunun matematiği çok zor. Eğer kısa vade çözüm gelmez ve konu halkın cebine dokunursa o zaman desteğin de kaybolduğunu görürüz. ABD doları güç kaybederken bir yandan da ithalat daha da pahalı olursa bu durum Amerikan halkının alım gücüne büyük darbe vurur.Bir de işin enflasyon boyutu var. Sonuç olarak Trump çok zor bir yola girdi. Yıllar sürebilecek planı kısa vadede yapmaya çalışacak. Başarılı olma şansı çok düşük. Borsalar da aslında bunu fiyatladı.”