CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin tarım, ekonomi ve hukuk üzerindeki etkilerini eleştirerek, rant odaklı politikaların ülkeye verdiği zararlara dikkat çekti."Ekonomi ve Üretim Zor Durumda"
Ayçiçeği tohumu ithalatında gümrük vergisinin sıfırlanmasına değinen Sarıbal, alınan kararların yerli üreticiyi korumaktan uzak olduğunu belirtti. “Bu kararlar yalnızca ithalat lobilerinin ve büyük şirketlerin işine yarıyor. Çiftçi ise girdi maliyetlerindeki artışlarla zor durumda. Mazotta yüzde 78.5, gübrede yüzde 51, tarım ilacında yüzde 58 oranındaki artışlar üretimi her geçen gün daha zor hale getiriyor. Ancak bu süreçte ithalata dayalı politikalar tercih edilerek yerli üretici göz ardı ediliyor” dedi.Tarife kontenjanı kapsamında ham ayçiçeği tohumu ithalatında gümrük vergisinin sıfırlanmasının, çiftçiyi desteklemek yerine ithalat odaklı bir sistem yarattığını söyleyen Sarıbal, “Üreticinin alım garantisi olmadan desteklenmesi mümkün değil. Bu politikalar sadece kısa vadeli kazançlar sağlayan, ancak uzun vadede tarımsal üretimi baltalayan uygulamalardır” ifadelerini kullandı."Köy Kanunu Halkın Haklarını Kısıtlıyor"
Köy Kanunu değişiklik teklifine de değinen Sarıbal, bu düzenlemenin vatandaşların mülkiyet haklarını kısıtladığını ve yerel yönetimlerin özerkliğini zayıflattığını belirtti. “Bu teklif, yerel yönetimlerin yetkilerini azaltarak belediyelerin üzerine Saray vesayeti koymayı hedefliyor. Aynı zamanda meslek odalarını etkisizleştirme girişimiyle, rant çevrelerinin çıkarlarını önceleyen bir düzen yaratılıyor” dedi.TMMOB ve bağlı meslek odalarının kamu yararını koruyan çalışmaları nedeniyle hedef alındığını ifade eden Sarıbal, “Bu düzenlemeler, doğayı ve halkın haklarını savunan tüm yapıların tasfiye edilmesi için atılmış bir adımdır. Yerel yönetimlerin yetkilerini kısıtlamak, demokratik hukuk devletine yapılan bir darbedir” diye konuştu."Rant Çevrelerinin Çıkarı Öncelikli"
Sarıbal, hükümetin politikalarının halkın yararına olmadığını vurgulayarak, “Yeni Türkiye vizyonu adı altında kamu kaynakları, yandaşlara peşkeş çekiliyor. Halkın iradesi hiçe sayılarak, anayasal denetimlerin olmadığı bir yönetim anlayışı dayatılıyor” dedi.CHP’li Sarıbal, rant uğruna halkın ve doğanın haklarının ihlal edildiğini dile getirerek, “Kentler, tarlalar, dereler bizim. Halkın geleceğini, anayasal haklarını ve demokratik kazanımlarını savunmaya devam edeceğiz” ifadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.Bu açıklamalar, yerel yönetimlerin geleceği ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliği üzerine önemli tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Sarıbal, iktidarın politikalarına karşı mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.
Ayçiçeği tohumu ithalatında gümrük vergisinin sıfırlanmasına değinen Sarıbal, alınan kararların yerli üreticiyi korumaktan uzak olduğunu belirtti. “Bu kararlar yalnızca ithalat lobilerinin ve büyük şirketlerin işine yarıyor. Çiftçi ise girdi maliyetlerindeki artışlarla zor durumda. Mazotta yüzde 78.5, gübrede yüzde 51, tarım ilacında yüzde 58 oranındaki artışlar üretimi her geçen gün daha zor hale getiriyor. Ancak bu süreçte ithalata dayalı politikalar tercih edilerek yerli üretici göz ardı ediliyor” dedi.Tarife kontenjanı kapsamında ham ayçiçeği tohumu ithalatında gümrük vergisinin sıfırlanmasının, çiftçiyi desteklemek yerine ithalat odaklı bir sistem yarattığını söyleyen Sarıbal, “Üreticinin alım garantisi olmadan desteklenmesi mümkün değil. Bu politikalar sadece kısa vadeli kazançlar sağlayan, ancak uzun vadede tarımsal üretimi baltalayan uygulamalardır” ifadelerini kullandı."Köy Kanunu Halkın Haklarını Kısıtlıyor"
Köy Kanunu değişiklik teklifine de değinen Sarıbal, bu düzenlemenin vatandaşların mülkiyet haklarını kısıtladığını ve yerel yönetimlerin özerkliğini zayıflattığını belirtti. “Bu teklif, yerel yönetimlerin yetkilerini azaltarak belediyelerin üzerine Saray vesayeti koymayı hedefliyor. Aynı zamanda meslek odalarını etkisizleştirme girişimiyle, rant çevrelerinin çıkarlarını önceleyen bir düzen yaratılıyor” dedi.TMMOB ve bağlı meslek odalarının kamu yararını koruyan çalışmaları nedeniyle hedef alındığını ifade eden Sarıbal, “Bu düzenlemeler, doğayı ve halkın haklarını savunan tüm yapıların tasfiye edilmesi için atılmış bir adımdır. Yerel yönetimlerin yetkilerini kısıtlamak, demokratik hukuk devletine yapılan bir darbedir” diye konuştu."Rant Çevrelerinin Çıkarı Öncelikli"
Sarıbal, hükümetin politikalarının halkın yararına olmadığını vurgulayarak, “Yeni Türkiye vizyonu adı altında kamu kaynakları, yandaşlara peşkeş çekiliyor. Halkın iradesi hiçe sayılarak, anayasal denetimlerin olmadığı bir yönetim anlayışı dayatılıyor” dedi.CHP’li Sarıbal, rant uğruna halkın ve doğanın haklarının ihlal edildiğini dile getirerek, “Kentler, tarlalar, dereler bizim. Halkın geleceğini, anayasal haklarını ve demokratik kazanımlarını savunmaya devam edeceğiz” ifadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.Bu açıklamalar, yerel yönetimlerin geleceği ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliği üzerine önemli tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Sarıbal, iktidarın politikalarına karşı mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.