İzGazete'den Semra İğtaç'a açıklama yapan Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Koray Çetin Önalan, İzmir'in ve çevresinin ciddi bir deprem riskiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı. Özellikle Tuzla Fayı'nın 7.0 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu belirten Önalan, bu riske karşı yapılacak önlemlerin hayati önem taşıdığını söyledi.Yanlış Yapılaşma ve Yetersiz Denetim
Önalan, İzmir’in büyük bir deprem riskiyle karşı karşıya olmasının temel nedenlerinden birinin yanlış yer seçimi ve eski yapı stoğu olduğunu belirtti. 2020 İzmir Depremi'nin yıkıcı etkilerinin Bayraklı ve Bornova gibi alüvyon zeminli bölgelerde daha fazla hissedildiğini ifade eden Önalan, bu bölgelerdeki yapılaşmanın zemin yapısı nedeniyle büyük risk oluşturduğunu vurguladı. Ayrıca, yapıların eski olmasının, depremde büyük yıkıma yol açtığını söyledi.Bayraklı’daki Yıkım ve Ekonomik Maliyet
Önalan, 2020 İzmir Depremi’ndeki yıkımın Türkiye ekonomisi üzerindeki maliyetinin 20 milyar doları bulduğunu belirtti. Bayraklı’da yaklaşık 15 bin binanın hasar gördüğünü ve 117 kişinin hayatını kaybettiğini aktardı. Ayrıca, 17 diri fay hattı bulunduğu İzmir’de, bu faylardan herhangi birinin kırılmasının ne gibi sonuçlar doğuracağına dair henüz net bir veri bulunmadığını söyledi.İzmir’deki Yüksek Yapılar ve Deprem Riski
Önalan, İzmir ve çevresindeki metropoliten alanlarda yer alan yüksek yapıların, deprem sırasında nasıl davranacağı konusunda belirsizlik olduğunu belirtti. Bu binaların, hangi yapı teknikleriyle yapılırsa yapılsın, yüksek risk taşıdığını ifade etti. İzmir’in büyük bir depremle henüz test edilmediğine dikkat çekti.Kentsel Dönüşüm Eleştirisi
Kentsel dönüşümün, Türkiye’nin deprem sorununa çözüm getirmekten uzak olduğunu belirten Önalan, mevcut uygulamanın "yerinde yık-yap" modeliyle bina dönüşümü olduğunu söyledi. İzmir gibi büyükşehirlerde, altyapı yetersizlikleri nedeniyle kentsel dönüşümün başarılı olamayacağını savundu. Ayrıca, Türkiye’nin kentsel değişime gereksinim duyduğunu, ancak bunun uzun vadeli bir merkezi yönetim sorumluluğu olduğunun altını çizdi.Yanlış Şehirleşme ve Artan Riskler
Türkiye’nin deprem açısından en büyük sorunlarından birinin yanlış şehirleşme olduğunu belirten Önalan, alüvyon ovalarının imara açılmasının büyük bir hata olduğunu söyledi. Ayrıca, kırsaldan kente göçün kontrolsüz bir şekilde devam ettiğini, bunun da deprem riskini artırdığını belirtti.Çözüm Önerileri ve Alınması Gereken Önlemler
Önalan, İzmir’in depreme karşı hazırlıklı hale gelmesi için yapılaşma konusunda ciddi önlemler alınması gerektiğini söyledi. Ayrıca, yapı envanterlerinin hızla çıkarılması gerektiğini, ancak bu verilerin çözüm önerileri olmadan kamuoyuna açıklanmasının yanlış olduğunu belirtti. Yerel ve merkezi yönetimlerin, kentleri güvenli hale getirmek için daha proaktif bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini vurguladı.
Önalan, İzmir’in büyük bir deprem riskiyle karşı karşıya olmasının temel nedenlerinden birinin yanlış yer seçimi ve eski yapı stoğu olduğunu belirtti. 2020 İzmir Depremi'nin yıkıcı etkilerinin Bayraklı ve Bornova gibi alüvyon zeminli bölgelerde daha fazla hissedildiğini ifade eden Önalan, bu bölgelerdeki yapılaşmanın zemin yapısı nedeniyle büyük risk oluşturduğunu vurguladı. Ayrıca, yapıların eski olmasının, depremde büyük yıkıma yol açtığını söyledi.Bayraklı’daki Yıkım ve Ekonomik Maliyet
Önalan, 2020 İzmir Depremi’ndeki yıkımın Türkiye ekonomisi üzerindeki maliyetinin 20 milyar doları bulduğunu belirtti. Bayraklı’da yaklaşık 15 bin binanın hasar gördüğünü ve 117 kişinin hayatını kaybettiğini aktardı. Ayrıca, 17 diri fay hattı bulunduğu İzmir’de, bu faylardan herhangi birinin kırılmasının ne gibi sonuçlar doğuracağına dair henüz net bir veri bulunmadığını söyledi.İzmir’deki Yüksek Yapılar ve Deprem Riski
Önalan, İzmir ve çevresindeki metropoliten alanlarda yer alan yüksek yapıların, deprem sırasında nasıl davranacağı konusunda belirsizlik olduğunu belirtti. Bu binaların, hangi yapı teknikleriyle yapılırsa yapılsın, yüksek risk taşıdığını ifade etti. İzmir’in büyük bir depremle henüz test edilmediğine dikkat çekti.Kentsel Dönüşüm Eleştirisi
Kentsel dönüşümün, Türkiye’nin deprem sorununa çözüm getirmekten uzak olduğunu belirten Önalan, mevcut uygulamanın "yerinde yık-yap" modeliyle bina dönüşümü olduğunu söyledi. İzmir gibi büyükşehirlerde, altyapı yetersizlikleri nedeniyle kentsel dönüşümün başarılı olamayacağını savundu. Ayrıca, Türkiye’nin kentsel değişime gereksinim duyduğunu, ancak bunun uzun vadeli bir merkezi yönetim sorumluluğu olduğunun altını çizdi.Yanlış Şehirleşme ve Artan Riskler
Türkiye’nin deprem açısından en büyük sorunlarından birinin yanlış şehirleşme olduğunu belirten Önalan, alüvyon ovalarının imara açılmasının büyük bir hata olduğunu söyledi. Ayrıca, kırsaldan kente göçün kontrolsüz bir şekilde devam ettiğini, bunun da deprem riskini artırdığını belirtti.Çözüm Önerileri ve Alınması Gereken Önlemler
Önalan, İzmir’in depreme karşı hazırlıklı hale gelmesi için yapılaşma konusunda ciddi önlemler alınması gerektiğini söyledi. Ayrıca, yapı envanterlerinin hızla çıkarılması gerektiğini, ancak bu verilerin çözüm önerileri olmadan kamuoyuna açıklanmasının yanlış olduğunu belirtti. Yerel ve merkezi yönetimlerin, kentleri güvenli hale getirmek için daha proaktif bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini vurguladı.