Öncelikle "asil" ve "vekil" kavramlarının tanımını yapmakla işe başlayalım:
Asıl:
1. Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı: Bir belgenin aslı.
2. Gerçeklik.
3. Bir şeyin temelini oluşturan, ana.
4. Aranılan nitelikleri en çok kendinde toplamış olan.
5. Bir görevde sürekli bulunan, yedek karşıtı.
Vekil:
1. Birinin işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse.
2. Bir görevde, asıl görevlinin yerine bakan kimse.
Türk Dil Kurumu'nun Türkçe Sözlüğü'nde yer alan tanımlardan da anlaşılacağı üzere, "asıl" ana unsur, kök; "vekil" ise asıl unsurun işini görmesi için yetkilendirilmiş kişidir. Asıl ile vekil arasındaki bu ilişkiyi düzenleyen hukuki işleme ise "vekaletname" denir. Asıl, kendi adına iş yapacak kişi veya kurumu bu belge ile vekil tayin eder ve onu bu iş için görevlendirir. Vekil, görevini layıkıyla yerine getirmediğinde, asıl her zaman bu ilişkiye son verme hakkına sahiptir. Ancak, her asıl-vekil ilişkisinde bu sistem böyle mi tezahür eder?
Konuyu sigorta sektörü özelinde incelediğimizde; sigorta şirketleri asıl, onlar adına sigorta ürünlerinin tanıtım ve satışını yapan, primleri tahsil eden ve hasar tazmini konusunda yardımcı olanlar ise vekil konumundadır.
Peki, kimdir bu vekiller? Sigorta aracıları; sigorta acenteleri, sigorta brokerleri ve bankasürans olarak tanımlanan sigorta acenteliği yetkisine sahip banka şubeleri. Asıl olan sigorta şirketleri ile vekil olan sigorta aracıları arasındaki asıl-vekil ilişkisi nasıldır?
Kısaca özetlersek; 5684 sayılı yasa hükümleri gereğince sigorta aracısı olma yeterliliğine sahip gerçek veya tüzel kişiler, TOBB bünyesindeki Levha'ya kayıtlı olup, takip eden 6 ay içinde bir sigorta şirketi ile sözleşme yapmak zorundadır. Bu sözleşme ile aracı (acente, broker veya banka şubesi) vekil sıfatı kazanır ve sözleşme yaptığı sigorta şirketine ait ürünlerin tanıtım, pazarlama ve satışını yapma, primleri tahsil etme yetkisine sahip olur.
Bu yazıyı kaleme almamdaki ana amaç, sigorta işlemlerinde sigortalının, yani müşterinin haklarının nasıl güvence altına alındığını açıklamaktır. Şöyle ki; “A” müşterisi herhangi bir aracıdan sigorta poliçesi satın aldı ve bedelini aracıya ödedi. Buraya kadar sorun yok. Diyelim ki bir hasar yaşandı. Bu durumda yapılacak iş, sigorta şirketine başvurup hasar dosyası açtırmak ve hasarın oluş şekli ile parasal boyutunun tespiti için eksper atanmasını talep etmek olacaktır. (Bu arada sigortalının kendi eksperini talep etme hakkı vardır.)
Ancak dosya açtırmak için şirketin hasar departmanına başvuran “A” müşterisi, aldığı yanıtla şoka uğrar! Şirket yetkilisi, poliçe primlerinin şirkete aktarılmadığı için poliçenin iptal edildiğini söyler. Peki, bu durumda ne olur?
İşte burada 6098 sayılı Borçlar Kanunu devreye girer. (Madde 40)
Madde 40: Yetkili bir temsilci tarafından bir başkası adına ve hesabına yapılan hukuki işlemin sonuçları, doğrudan doğruya temsil olunanı bağlar. Temsilci, hukuki işlemi yaparken bu sıfatını bildirmezse, hukuki işlemin sonuçları kendisine ait olur. Ancak, karşı taraf bir temsil ilişkisinin varlığını durumdan çıkarıyor veya çıkarması gerekiyor ya da hukuki işlemi temsilci veya temsil olunandan biri ile yapması farksız ise, hukuki işlemin sonuçları doğrudan doğruya temsil olunana ait olur. Diğer durumlarda, alacağın devri veya borcun üstlenilmesine ilişkin hükümler uygulanır.
Bu maddenin kısa anlamı şudur: Vekilin asıl adına yaptığı işlem dolayısıyla asılın sorumlulukları ortadan kalkmaz. Örneğimize dönersek; sigorta aracısının sigorta şirketi adına yapmış olduğu hatalı işlem nedeniyle sigorta şirketinin hasar ödeme sorumluluğu sona ermez.
Burada önemli olan hususlar şunlardır:
1. Sigorta aracısının yetkili olup olmadığı; bu konu www.tobb.org.tr adresinde acentelerin kayıtlı olduğu Levha sisteminden kontrol edilebilir.
2. Diğer önemli husus ise aracıya ödemiş olduğunuz sigorta primlerinin belgelenebilmesidir. Ödemelerin mutlaka banka aracılığıyla, çek veya kredi kartı ile yapılması gerekir. Elden yapılan nakit ödemelerde mutlaka aracıdan kaşeli ve imzalı makbuz alınmalıdır.
Tüm dostlara kazasız, belasız ve sağlıklı günler dilerim.